Atahano194 & Freedom Fighters Forumuna Hoşgeldiniz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Atahano194 & Freedom Fighters Forumuna Hoşgeldiniz

İyi Vakit Geçirmeniz Dileğiyle
 
AnasayfaAtahano 194GaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Organ Bağışı Konusunda

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
JrTiesto
Moderatör
Moderatör
JrTiesto


Mesaj Sayısı : 62
Yaş : 29
Nerden : AnTaLYa
Kayıt tarihi : 22/03/08

Organ Bağışı Konusunda Empty
MesajKonu: Organ Bağışı Konusunda   Organ Bağışı Konusunda Icon_minitime22/3/2008, 12:13

ORGAN BAĞIŞI HAYAT BAĞIŞI

Organ naklinde ölen bir insanın sağlıklı organları veya dokuları, ağır kronik hasta olan insanlara nakledilir. Bu operasyonun amacı, alıcının işlevini yerine getirmeyen organlarını değiştirmektir. Organ nakli, bu hastaların hayatını kurtarmaya yöneliktir.
Son dönemlerde organ nakilleri tıbbi tedavi ve müdahalede alışagelmiş standard bir olaydır. Bugüne kadar dünya genelinde yaklaşık 470.000 böbrek, 74.000 karaciğer ve 54.000 kalp nakli yapılmıştır.

Organ bağışından organ nakline kadarki süreç

Ölüm halinin saptanması
Hastanelerde ağır beyin hastalıklı insanların tedavisi sıkça yapılmaktadır. Ama doktorların bu hastaların hayatta kalmalarına yönelik yoğun çabaları her zaman başarılı bir netice ile son bulmayabilir. Tüm çabalara rağmen ölüm gerçekleşebilir.
Beyin ölümlerinde, beyin fonksiyonları tamamen ve başa dönmeyecek yani tamiri imkansız bir biçimde kaybolmuştur. Beyin ölümü, kadavranın yani insan bedeninin dolaşım ve solunum sistemi işlevi suni olarak sağlanabilmesine rağmen tıbbi kesin bir ölüm olarak kabul edilir. Ölüm hali, iki hekim tarafından saptanmalıdır. Ölüm olayının tutanağını düzenleyecek bu iki hekimin, organ naklini gerçekleştirecek olan hekim ekibinden bağımsız olması yani o ekibin içinde yer almaması gerekir.


Organ bağışına rıza göstermek
Vefat edenin henüz bilinçliyken organ bağışına yönelik olumlu bir açıklaması olmaması halinde, onun yerine akrabalarının organ bağışı konusunda karar vermeleri istenmektedir. Vefat edenin, organ bağışına yönelik yazılı rızası bulunması durumunda, akrabalarına bu konu hakkında bilgi verilir.


Organın alınması (Eksplantasyon)
Eksplantasyon işlemi yani organ alımı, uzman bir hekim ekibi tarafından gerçekleştirilir. İlgili organ, alıcıya nakledilene kadar konserve edilerek saklanır. Organ alındıktan sonra, kadavranın yani insan cesedinin bakımı uygun ve saygın bir şekilde yapılır.


Doku tiplenmesi
Vericinin doku tipini tespit etmek amacıyla ölüden kan ve doku örnekleri alınır. Bu işlem, verici ile alıcının doku tiplerinin biribirine uygun olup olmadığını tespit etmeye yönelik olup çok önemlidir. Doku tiplemesi, özellikle böbrek naklinde büyük bir öneme sahiptir.


Organ nakli (Transplantasyon)
Alıcılar uygun bir organ bulunduğuna dair derhal bilgilendirilir ve organ nakline hazırlık kontrolleri için kliniğe çağırılırlar. Tıbbi bir engel bulunmaması durumunda, bağışlanmış organlar nakledilir. Başarılı bir ameliyattan sonra organlar işlevini yerine getirmeye başlar.

Beyin ölümü ve teşhisi
Organ alımı, ancak organ bağışı yapacak kişide tıbbi ölüm durumunun saptanması üzerine ve sadece hekim tarafından gerçekleştirilir.

Beynin, beyinciğin ve orta beynin tüm fonksiyonlarını yitirmesi sonucunda beyin ölümü gerçekleşir.

Beyin ölümü tanısı konmuş hastalar, uzman hekimler tarafından ve biribirine bağımlı olmadan muayene yani kontrol edilerek beyin ölümü teyit edilmelidir. Bu kontrolü gerçekleştiren hekimler, organ alımında ve organ naklinde yer alamazlar. Teşhis edilen beyin ölümü hali hakkında bir tutanak düzenlenir. Ölünün en yakın akrabasına, bu tutanakları incelemeleri için olanak sağlanır.

Kalp atışı ve solunumun durması sonucundaki ölümün tespitini her hekim yapabilir.

Organ bağışının koşulu olan beyin ölümü teşhis yöntemi, özellikle sıkı yönetmenliklerle belirlenmiştir. Beyin ölümü durumu, kliniksel ve tam teşekküllü muayene neticesinde, yoğun bakım hususunda tecrübeli iki uzman hekim tarafından belgelenmelidir.

Organ bağışında bulunacak kişinin veya akrabalarının rızası
Organ alımı, sadece ölünün henüz hayatta iken düzenlenen organ bağış kartında veya başka açıklamaları yoluyla organ bağışına rıza göstermiş olması durumunda gerçekleştirilebilir. Herhangi bir açıklamanın bulunmaması durumunda, akrabalık derecesine göre yakın kişiler organ bağışı ile ilgili karar verebilir. Bu hususa, genişletilmiş rıza gösterme çözümü yolu denmektedir. Bundan kasıt, karar verme hakkının, organ verenin akrabalarını da kapsayacak şekilde genişletilmesidir. Burada organ bağışında bulunacak kişinin muhtemel isteği dikkate alınmalıdır. Sadece ölen şahıs ile son 2 yıl içerisinde yakın temaslarda bulunmuş akrabalar, organ bağışı konusunda karar verebilir. Organ bağışı yapacak muhtemel kişinin bilinçli durumda iken organ bağışı konusunda karar verme yetkisini belirli bir kişiye vermesi halinde, bu kişi kanunen en yakın akrabanın yerine geçer ve dolayısıyla karar vermeye yetkili sayılır. Organ bağışı ile ilgili açıklama, hekimle kararlaştırılmış bir zaman zarfında tekrar iptal edilebilir. Vefat eden şahısın henüz hayattayken organ bağışına rıza göstermiş olması halinde dahi, ölünün cesedinden organ alınacağı, her halükarda yakın akrabalarına bildirilir.

Canlı vericilerden organ bağışı
Hayatta olan yani canlı bir insandan organ bağışının alınması ise, bağışta bulunacak kişi on sekiz yaşını doldurmuşsa ve kendi rızasıyla mümkün olabilir. Organ bağışında bulunacak kişi önceden müdahalenin şekli, ameliyat sonrası ve ileriki zamanlardaki olası sıhhi sorunlar hakkında doktor tarafından bilgilendirilmelidir. Canlı vericinin hayatı, ameliyat riski hariç, riske atılamaz. Bu müdahale ancak doktor tarafından gerçekleştirilebilir ve organ alımının gerçekleşeceği zamanda uygun bir organ bağışlayabilecek herhangi bir ölü bağışçının bulunmaması durumunda yapılabilir.

Canlı vericiden organ bağışı sadece birinci veya ikinci dereceden yakın akrabaya, eşe, nişanlıya veya özel yakın ilişkileri olan kişilere yapılabilir. Organ vericisinin ve alıcısının, ancak organ transplantasyonundan sonraki sürede doktor gözetiminde bulunmayı kabul etmeleri halinde ameliyat yapılır. Bir heyet, organ bağışının organ ticareti amacıyla gerçekleşmediğini ve organ bağışının gönüllü olarak yapıldığını denetlemekle görevlidir.

Organ alımı, koordinasyonu ile dağıtımı ve nakli
Ölülerin belli organlarının nakli sadece yetkili nakil merkezlerinde gerçekleştirilebilir. Bu merkezlerde organ nakli sadece bu koordinasyon merkezlerinden birinin gözetiminde belirli yönergeler doğrultusunda yapılabilir. Belirlenmiş ve nakledilecek organların uygun hastalara nakledilmesi amacıyla alımı, nakil merkezleri ile hastanelerin ortak çalışması sonucunda olur. Bu ortak çalışmaların koordinasyonu için bir koordine merkezi belirlenir. Bu merkez, çalışmalarını Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanunun hükümlerine göre gerçekleştireceğini taahhüt etmeli ve bunu düzenleyeceği yıllık raporda ispat etmelidir. Ayrıca adaletli bir organ dağıtımı için bir bilgi işlem merkezi görevlendirilmelidir. Bu merkez asıl görevi olarak, hastalara ait bilgileri dikkate alarak yapılacak nakil ameliyatının olası başarı oranına ve nakilin aciliyetine göre, bağışlanan organları dağıtmakla görevlidir.

Organ naklinde risk payı

Alıcının vücuduna nakledilen her yabancı organ, bağışıklık sistemine bağlı savunma tepkisine neden olur ve böylece nakledilen organın işlevi bozulabilir ve organ alıcı beden tarafından red edilebilir. Bağışıklık sisteminin bu tepkileri, tıpta adına Immunsuppresiva denilen bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılarak bastırılabilir. Bu suretle savunma tepkilerinin zayıflaması, hastada iltihaplanma temayülünü oluşturabilir veya başka yan etkilere neden olabilir.

Bu yan etkilere, artık daha da geliştirilmiş ilaçların kullanılmasıyla ve ilaç dozajının azaltılması sebeblerinden dolayı, daha az rastlanmaktadır. Kalp-, akciğer- veya karaciğer nakilleri, diğer organ veya doku nakillerine karşın genel ve tabii olarak daha fazla risk taşır. Bununla birlikte risk payı özellikle organ naklinden önce hastanın sağlık durumuna da bağlıdır.

Yapılabilen organ ve doku nakilleri

Günümüzde böbrek, kalp, akciğer, karaciğer ve pankreas organlarının nakilleri yapılmaktadır. Bununla birlikte kornea (göz saydam tabakası) dokusunun nakli de yapılabilmektedir.

Gerçekleştirilen organ nakillerine karşın bağışlanan organ sayısının yetersiz olması nedeniyle günümüzde bağışlanan organlar ihtiyacı karşılamamaktadır.
Kalp

Birçok ağır hastalıklarda son çare olarak kalp nakli gerçekleştirilir. Örneğin ilerlemiş kalp kası zayıflamasında, koroner kalp hastalığında veya bebek ve çocuklarda ameliyatla giderilemeyen kalp rahatsızlıklarında kalp nakli yapılır.

Gerçekleştirilmiş toplam kalp nakilleri:
Dünya genelinde yaklaşık 54.000
Almanya'da 6.000 üzerinde

İşlev oranı:
yaklaşık %85 bir yıl sonra
yaklaşık %65 beş yıl sonra

Karaciğer

Karaciğerin işlevini yitirmesi durumunda (örneğin zehirlenme veya hepatit gibi enfeksiyonlar sebebiyle), hastanın hayatımı kurtarmak için organ naklinin acilen yapılması gerekir. Karaciğer hastalarına, böbrek hastalarına uygulanan cihaza bağlı terapi yapılamaz. Belirli durumlarda bağışlanan karaciğerin sadece bir parçası nakledilir. Böylece hastalıklı organ, yeniden işlevini kazanana kadar kısmen ve geçici olarak değiştirilir. Bağışlanan organın bu şekilde bölünebilmesi ile birden fazla hastaya yardımcı olunabilir. Büyük olan karaciğer parçası örneğin yetişkin bir insana, küçük olanı ise bir çocuğa nakledilir.

Gerçekleştirilmiş toplam karaciğer nakilleri:
Dünya genelinde yaklaşık 74.000
Almanya'da yaklaşık 7.000

İşlev oranı
yaklaşık %80 bir yıl sonra
yaklaşık %65 beş yıl sonra

Akciğer

Akciğerin nakli, irsi yani kalıtsal bir hastalık olan mukovissidos hastalığı halinde, akciğerin iri kabarcıklı aşırı şişmesi sebebiyle kronik tıkayıcı hastalığı (bakınız akciğer amfizemi) halinde veya bağ dokusunun yol açtığı akciğer sertleşmesi gibi durumlarda gereklidir.

Gerçekleştirilmiş toplam akciğer nakilleri:
Dünya genelinde yaklaşık 10.000
Almanya'da 900 üzerinde

İşlev oranı:
yaklaşık %73 bir yıl sonra
yaklaşık %60 beş yıl sonra

Böbrek

Tedavi edilmesi mümkün olmayan ilerlemiş böbrek yetmezliğine örneğin kronik böbrek iltihabı, enfeksiyon veya yanlış tablet kullanımı neden olur. Şayet ilaç kullanımı ve uygulanan sıkı bir diyet böbreği iyileştiremezse, hastanın hayatını devam ettirebilmesi, ancak diyaliz tedavisi uygulanırsa veya böbrek nakli gerçekleştirilebilirse mümkün olabilir.

gerçekleştirilmiş toplam böbrek nakilleri:
Dünya genelinde yaklaşık 740.000
Almanya'da 39.000 üzerinde

İşlev oranı:
yaklaşık %85 bir yıl sonra
yaklaşık %70 beş yıl sonra



Pankreas

Pankreas karın bölgesinde bulunan bir salgı bezidir. Kan şekeri hormonu insülini üreten pankreas, genelde diyabetes mellitus'u olan böbrek yetmezlikli hastalarda böbrek ile birlikte nakledilir. Bu organ nakli, insülin iğnesine olan ihtiyacı ortadan kaldırır ve diyabetes mellitus'a özgü çekinilen komplikasyonların ilerlemesini önler ve hatta bunları iyileştirir.


Gerçekleştirilmiş toplam pankreas nakilleri:
Dünya genelinde yaklaşık 10.000
Almanya'da yaklaşık 1.100

İşlev oranı:
yaklaşık %80 bir yıl sonra
yaklaşık %60 beş yıl sonra




Kornea (Saydam tabaka)

Kornea, gözün en dışında saat camı şeklinde bombeli saydam bir tabakadır. Tabakanın saydamlığını yitirmesi, ilgili insanda körlüğe neden olur. Kornea tabakasının saydamlığını yitirmesine yani bulanmasına, çoğunlukla herpes virüsü ile iltihaplanmalar, aşırı kornea tabakası incelmesi, zedelenmeler veya doğuştan gelen hastalıklar neden olur. Kornea nakli, hastanın gözüne gelen ışığın yeniden içeri girmesini yani onun yeniden görebilmesini sağlayabilir veya olası körlüğü engelleyebilir.


Gerçekleştirilmiş toplam kornea nakilleri:
Dünya genelinde yaklaşık 100.000
Almanya'da yaklaşık 4.000

İşlev oranı:
yaklaşık %95 bir yıl sonra
yaklaşık %80 beş yıl sonra

________________________________________
"BAĞIŞLANAN ORGAN, FİLİZLENEN CANDIR”



TÜRKİYE'DE BÖBREK NAKLİ NE ZAMAN BAŞLADI ?Türkiye'de ilk başarılı böbrek nakli 1975 yılında Hacettepe Hastanesinde Dr. Mehmet HABERAL ve ekibi tarafından yapılmıştır. Canlıdan canlıya yapılan bu ilk nakilden sonra 1979 yılında "ORGAN VE DOKU ALINMASI, SAKLANMASI VE NAKLİ HAKKINDA" 2238 sayılı kanun çıkarılmış ve bu yasa 1982 yılında yeniden düzenlenerek ölüden organ alınmasını yasal tedbirlerle ortaya koymuştur.





Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun (Resmi Gazete, 3 Haziran 1979, Sayı 16655).
Madde 11- Bu kanunun uygulanması ile ilgili olarak tıbbi ölüm hali, bilimin ülkede ulaştığı düzeydeki kuralları ve yöntemleri uygulanmak suretiyle, biri kardiolog, biri nörolog, biri nöroşirürjiyen ve biri de anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanından oluşan 4 kişilik hekimler kurulunca oy birliği ile saptanır.
Madde 12- Alıcının müdavi hekimi ile organ ve doku alınması, saklanması, aşılanması ve naklini gerçekleştirecek olan hekimlerin, ölüm halini saptayacak olan hekimler kurulunda yer almaları yasaktır.
Madde 13- 11 inci maddeye göre ölüm halini saptayan hekimlerin ölüm tarihini, saatini ve ölüm halinin nasıl saptandığını gösteren ve imzalarını taşıyan bir tutanak düzenleyip, organ ve dokunun alındığı sağlık kurumuna vermek zorundadırlar. Bu tutanak ve ekleri ilgili sağlık kurumunda on yıl süre ile saklanır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
_SeYHuN_
Aktif Genc
Aktif Genc
_SeYHuN_


Mesaj Sayısı : 70
Yaş : 30
Kayıt tarihi : 24/09/08

Organ Bağışı Konusunda Empty
MesajKonu: Geri: Organ Bağışı Konusunda   Organ Bağışı Konusunda Icon_minitime21/10/2008, 19:04

Aslında herkes organ bağışı yapmalı.Organ bağışı hayat kurtarır!! king
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Organ Bağışı Konusunda
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Atahano194 & Freedom Fighters Forumuna Hoşgeldiniz :: Eğitim :: Sınavlar ve Hazırlık - ÖSYM-
Buraya geçin: